Öğrenmenin En Keyifli ve Etkili Yolu : Oyun
- Seda ERSOY
- 18 Kas 2024
- 2 dakikada okunur

Okul öncesi eğitimde oyun, çocuğun öğrenme ve gelişim sürecinin doğal bir parçası olarak kabul edilir. Çocukların çevreyi tanıması, sosyal ilişkiler kurması, yaratıcılıklarını geliştirmesi ve temel öğrenme becerileri kazanması için en doğal ve en etkili yöntemdir. Oyun yoluyla çocuklar, günlük yaşamda karşılaşacakları çeşitli durumları deneyimleyerek, yeteneklerini geliştirme fırsatı bulurlar.
Oyun, aynı zamanda çocuğun yaşantısından izler taşır. Benliği ile ilişkisi, aile içindeki rolü, okuldaki süreci ve arkadaşları ile olan duygusal bağını temsil eder. Oyuncaklarını şiddete yönelik de kullanabilir, sevgi dolu bir biçimde oyun çemberini de oluşturabilir. Bu sebeple çocuğun gelişimsel yolculuğunda oyunu basitleştirmemek gerekir. Hem eğitim paydaşlarının hem de ebeveynlerin en büyük sihirli değneğidir oyun.

Oyun oynayan çocuk, ciddi dünyada denenmesi çok riskli ya da imkânsız olan şeyleri, kurmaca dünyada denemekte kendini özgür hissedebilir. Örneğin; bir bebeği, yüksek bir binanın üstünden uçurabilir; küçük bir lego parçasını büyük bir yük gemisi olarak konumlandırabilir ya da aslanı en yakın arkadaşı olarak tanımlayabilir. Fakat bu tanımlamaları yaparken bunların gerçek olmadığını da iyi bilir. Bu kurguların oluşum sürecinde problemler oluşturur ve çeşitli yollarla çözümler üretir. Oyun basittir; ama ciddiye alınması gerektiğini de temsil eder.
Oyunun eğitici işlevlerinin başka bir yönü de tekrarlamadır. Çoğu oyun biçimi tekrarlama içerir. Oyun amacıyla fare avlayan kedi, fareyi tekrar takip edebilmek için serbest bırakıp, durur. Oyun amacıyla agulayan bir bebek aynı sesli harfleri ya da aynı sesli harf dizilerini tekrarlayıp durur; üstelik sanki bilerek telaffuz ediyormuşçasına bazen sırayı hafifçe değiştirir. Yürüme oyunu oynayan bebek aynı yol üzerinde sıklıkla gidip gelebilir. Okuma oyunu oynayan çocuk, ezberlenmiş olan kitabı tekrar tekrar okuyabildiğini temsil eden davranışlarda bulunabilir. Fakat oyun içinde tekrarlama, biralışkanlığı temsil etmez. Tekrarlama, oyuncunun kendi iradesinden kaynaklandığından, her tekrarlayan eylem yaratıcı bir eylemdir.
Peki özellikle de okul öncesi eğitim kurumlarında oyun, gerçekten de eğitim programlarının merkezinde mi? Yapılan tüm araştırmalar ve elde edilen veriler, çocuğun gelişiminde oyunun yadsınamaz boyutta çok önemli olduğunu vurguluyor. Bu veriler ile sıklıkla karşılaşırken çocukları, neden sürekli masa başında tutan etkinliklere yönlendiriyoruz? Sanırım, bunun cevabı: Akademik kaygılar. Oysaki akademik becerilerin gelişiminde bir ön basamakta olan sosyal-duygusal öğrenme becerileri bulunmaktadır. Çocukların bu becerilerinin gelişmesi için onlara ne kadar sosyal-duygusal öğrenme alanı (oyun) sunduğumuz çok önemlidir.
Okulda, çocukları oyundan mahrum etmemek oldukça önemlidir. Çocuğu oyundan uzaklaştırdıktan sonra da varsayımsal düşünerek bir de yaratıcı olmalarını beklemek doğru olmaz. Çocuğun işi olan oyunu, gün boyunca kendisine teslim etmek gerekir. Oyunun ciddi bir iş olduğunu, eğitim paydaşları ve ebeveynler asla gözardı etmemelidir. Çünkü; oyun, okul öncesi eğitimin sadece bir parçası değil, çocukların hayat boyu sürecek gelişim yolculuğunun temel taşıdır.
Keşfeden Eller Anaokulları olarak bu inançla çıktığımız yolda, okullarımızda oyun temelli öğrenme anlayışını benimseyerek sürecimizi yönetiyoruz. Eğitim programımız içinde bulunan öğrenme çıktıları (kazanımlar) dikkate alınarak, oyun odaklı etkinlikler kurguluyoruz. Bu kurguyu da çocuklarımızın yönetmesini bekliyoruz.
Okullarımıza (İstanbul, Kocaeli, Bursa) dair bilgi almak isterseniz sosyal medya hesaplarımızdan bizlere ulaşabilirsiniz.
Seda ERSOY
Yahya Kaptan Kampüsü Okul Müdürü
Kurucu Temsilcisi
(Kocaeli ve Bursa Kampüslerinden Sorumlu)

Telefon: 05334842341
İstanbul/Kemerburgaz: @kemerburgazkesfedeneller
Kocaeli/Yahya Kaptan: @yahyakaptan_kesfedeneller
Bursa/Nilüfer: @nilufer_kesfedeneller
Comments