Moda Trendleri-Kendin Olmaya Karar Verdiğin Her An Güzelleşirsin

Nerede Kalmıştık?

Bir önceki yazımda konumuz olan modaya giriş yapmıştık. Malumunuz, Ekim ayına denk gelmesi sebebiyle şöyle bir cumhuriyet dönemindeki modaya da dokunmadan geçemedik.

Modayı tanımlarken okuyanlar hatırlayacaktır. Okumayanlarda, hadi ilk yazıdan başlayalım sonra burada buluşalım, daha keyifli olacak. Moda nedir ve ne değildir diye bir başlangıç yapmıştık. Bence, oradan bir devam edelim sonra işin dedikodu kısımlarına ilerleyen yazılarda geçeceğiz, söz.

Ne demiştik? Moda neydi ya da ne değildi?

Moda ve özentilik ya da kibar adı ile ünlü akımı arasında nasıl bir bağlantı var? Eee herkes yapıyor ama o zaman bende yapayım. Herkes yapıyorsa modadır sonuçta, değil mi? Eee peki stil ne kardeşim, stil sahibi olmaktan bahsediyorum. Ona buna benzeyelim derken stil sahibi olmak bu işin neresinde kalıyor? Stil sahibi olmak ne kadar önemli sizce?

Aman bee Cemre, ne çok soru sordun, toparla bakalım bir yerden artık dediğinizi duyar gibi oldum. O halde hemen başlıyorum toparlamaya :)

Şimdi; bir hanım efendi ekrana çıkıyor devamlı sosyal medyada dergilerde hep o. Ama nasıl güzel… Çene hattı, badem gözler, dolgun dudaklar, ohoo neler neler…

Bayılıyoruz tabi. Sonra bir bakıyoruz ki sadece o değil, sosyal medyada aynı yüz tipinden onlarcası. Moda demek; sivri çene, dolgun dudak, badem gözler ile alalım mı hemen bir estetik cerrahından randevu? Moda sonuçta canım. Modayı takip eden bakımlı biriyiz ne de olsa, değil mi? Yaptırmayalım mı bizde? Eee sonuç… Bir birine benzeyen bir sürü suret. Yanlış anlaşılma olmasın, asla estetiğe karşı değilim. Mesela vücudumuzun her hangi bir bölgesinde aynaya baktığımızda rahatsız olduğumuz, beğenmediğimiz bir bölgemiz varsa, yürü kardeşim geç kalma, o ayrı. Çünkü; herkes önce kendini sevecek, kendini beğenecek, bakacak aynaya ve diyecek ki ‘EH SENİ BE (bir çoğumuz kendimizi beğendiğimizde deriz bunu, hatırladın sen de ;) ) İşte, bu motivasyon olmazsa olmaz. Ve motivasyonumuz yoksa bizden iş çıkmaz, bunu da biliyoruz. O yüzden ben estetiğe asla karşı değilim. Karşı olduğum, birbirine benzemek ve bunu modayı bahane ederek yapmak.

Bir diğer yanlış, ay o kadar çok var ki, neyse, bir diğer diyelim, o da; mesela bir dizide bir karakter çıkar ah bir bakmışız karakter kâhkül model yapmış saçlarını, yakışmışta. Ben de mi yapsam deriz hemen, aklımıza girer o fikir. Psikolojik olarak yine sosyal medyada hep karşımıza kâhküllü hatunlar çıkmaz mı? Tamam işte, oldu mu sana kâhkül moda. Git kuaförüne hemen koş, eee peki senin yüz tipine, imajına yakışıyor mu kâhkül?

Bir düşündük mü, yoksa moda diye kapıldık mı o akıma?

Kabul, moda olsun kâhkül saç modeli ama yakışana olsun, herkese değil. Kişilere uygun saç stillerini detaylı ele aldığımızda bu konunun derinlerine ineceğiz. Şimdilik burada bir es verelim.

Anlatmak istediğimi, anlar gibi oldunuz, değil mi? Bunun gibi o kadar çok örnek verebilirim ki… Makyaj tipi, giyim şekli vs. Bitmez örnekler ama en gündemdekinden de bahsetmeden edemeyeceğim doğrusu...

Serenay Sarıkaya

Serenay Sarıkaya'nın oynadığı internet dizisinde canlandırdığı Avukat karakter vardı, hatırladık mı? Hani her bölümde aynı kolyeleri kullandı. Vay arkadaş… Herkeste mi, her yerde mi olur o kolyelerden? Bari, kendinize takarken takıların sıralamasını değiştirin yahu. O bile aynı.

Mesela altın renkli kolyeler bu sene moda olsun, kabul, herkes kendine yakışanı kendi imajı ile orantılı şekilde kullansın takıları, değil mi? Özgünlük olsun diyorum yani özentilik değil… Ne demiş Coco Chanel,

"Kendin Olmaya Karar Verdiğin Her An Güzelleşirsin"

Unutmayalım ki canlarım, özel hayatımızda ve iş hayatımızda ne kadar başarılı olursak olalım, ne kadar harika işler çıkartırsak çıkartalım, eğer doğru bir imaja sahip değilsek (doğru imaj nedir diye dediğinizi duyar gibiyim… Aha! Çıktı mı bir sonraki yazımın konusu) her zaman bir şeyler eksik kalacaktır. Stil sahibi olmak, her zaman sizi bir adım öne taşıyacaktır.

Sevgi ve moda ile kalın… Bir sonraki yazımda buluşmak dileğimle…

Cemre ŞAHİN