Kerofobi: Mutluluktan Korkma
- Creatlish Yazarı
- 12 Şub
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 18 Şub

Ünlü yazar Elizabeth Gilbert, bir röportajında şu çarpıcı itirafta bulunmuştu:"Mutluluk beni her zaman biraz korkuttu, çünkü, peşinden bir fırtına geleceğini düşünüyordum. Ama sonunda anladım ki, mutluluk anlarını değerlendirmek bir cesaret işidir."Benzer bir korkuyu şarkıcı Adele de dile getirmişti:"Her şeyin çok yolunda gitmesi beni korkutuyor. Sanki her şey bir anda elimden alınacakmış gibi hissediyorum."
Bu sözler, mutluluğun genellikle özlenen ve arzulanan bir durum olmasına rağmen, bazı insanlar için neden bir korku kaynağı olduğunu düşünmeye sevk ediyor. Psikoloji literatüründe "cherophobia" ya da Türkçesiyle "kerofobi" olarak bilinen mutluluktan korkma durumu, sanılandan daha yaygın.
Türk Toplumunda Kerofobi

Türk toplumunda kerofobiye dair izler, kültürel inançlar ve atasözleriyle sıkça karşımıza çıkabilir. "Çok güldük, başımıza bir şey gelecek" ya da "Gülmenin sonu ağlamaktır" gibi ifadeler, mutluluğun ardından mutlaka bir olumsuzluk yaşanacağına dair derin bir endişe barındırır.
Ayrıca Türklerde yaygın olan nazar inanışı, mutluluğun gizlenmesi gereken bir şey olduğu hissini destekler. Birçok kişi, mutluluğunu ya da başarısını açıkça dile getirdiğinde "nazar değer" korkusuyla karşılaşır. Bu da mutluluğa karşı şüpheci bir tavrın gelişmesine neden olabilir.
Doğu kültürlerinde ise mutluluğun geçici bir durum olduğu ve fazla bağlanılmaması gerektiği düşünülür. Örneğin, Japonya’da bireysel mutluluğun aşırı vurgulanmasının, toplumsal düzeni bozan bir unsur olarak algılandığına dair inançlar vardır.
Kerofobinin Belirtileri
Mutlu hissetmekten veya mutlu durumlara katılmaktan kaçınma
Mutluluk getirebilecek fırsatları reddetme
Mutluluğun ardından mutlaka bir felaket geleceğine inanma
Başarı veya iyi haberlerin “nazar değdireceği” gibi düşünceler taşıma
Kendini neşeli hissettiğinde huzursuz olma veya suçluluk duyma
Kerofobinin Nedenleri
Travmatik Deneyimler: Geçmişte mutlu olunan bir dönemin ardından kötü bir olay yaşanmışsa, kişi bilinçsizce mutluluğu tehlikeli bir öncül olarak görebilir.
Kültürel ve Ailevi İnançlar: Bazı toplumlar mutluluğun aşırıya kaçmasının kötü sonuçlar doğurabileceğine inanır. Örneğin, Türk kültüründe yaygın olan “Çok gülen çok ağlar” inancı buna örnektir.
Anksiyete ve Depresyon: Kronik kaygı veya depresyon, bireyin mutlu anlardan kaçınmasına yol açabilir.
Kontrol İhtiyacı: Mutluluk bazen kişilere kontrolsüzlük hissi verebilir. Olumsuz olaylara hazırlıklı olma ihtiyacı, mutluluktan kaçınmaya neden olabilir.
Kerofobi ile Nasıl Başa Çıkılır?
Bilişsel Davranışçı Terapi (CBT): Mutluluğa karşı geliştirilen irrasyonel düşünceler üzerinde çalışılır.
Farkındalık ve Meditasyon: Anı yaşamak ve gelecekle ilgili aşırı kaygıları azaltmak için faydalıdır.
Küçük Mutluluk Adımları: Kişinin kendisini aşırı mutlu hissetmekten korkmadan küçük mutluluk anlarına izin vermesi önerilir.
Kültürel İnançları Gözden Geçirme: Kendi kendine zarar veren inanışları fark etmek, mutluluğu daha doğal kabul etmeye yardımcı olabilir.
Kerofobi, tedavi edilebilir ve yaşam kalitesini artırmak için atılabilecek önemli adımlardan biridir. Kendi mutluluğunuzu kucaklamak, geçmişin gölgelerini geride bırakıp geleceğe umutla bakabilmek için güçlü bir adımdır. Mutluluğunuzu engelleyen düşünceleri sorgulamak, onlarla yüzleşmek ve pozitif değişikliklere yer açmak; her bireyin hayatında dönüm noktası olabilir. Unutmayın, mutluluk bir risk değil; yaşamın sunduğu güzellikleri fark etmek ve onlara ulaşmak için gösterdiğiniz cesaret, en değerli yatırımdır.
Comments