İletişimde Ayna Etkisi

Etkili iletişim becerilerini doğru şekilde edinmeyi ve hayatımızın her alanında kullanabilmeyi başarabilirsek problemlerle dolu ve zor olarak algıladığımız hayatımızda neler değişir? Ya da bu sayede kimlerde nasıl etkiler bırakır, hangi hayatlara ne şekilde dokunuruz? İş hayatı, özel hayat, aile hayatı, sorumluluklar, ihtiyaçlar, beklentiler, hayata dair birçok alanda etkili iletişim becerilerine sahip bir birey olduğumuzda problemlerin yarısından fazlasının çözüme kavuştuğuna şahit oluruz. Çünkü ne yazık ki çağımızın en büyük problemi iletişim eksikliği.

Gün içerisinde onlarca kişiyle sözlü ve sözsüz iletişim kurmak mecburiyetindeyiz. Aksi taktirde hayatın olağan akışına uyum sağlayamaz ve ilerleme kaydedemeyiz. İletişimin amacına ulaşması için, karşımızdaki kişiyi anlamak ve anlaşılmak adına bunu en etkili biçimde yapmaya çalışırız. Güne başlarken yataktan kalkıp ihtiyaçlarımızı karşılarız ve aynaya baktığımızdaki ilk yüz ifademiz ile iletişimi başlatmış oluruz. Kendimizle kurduğumuz

o ilk iletişim günün sonuna kadar bizleri her alanda etkileyecek potansiyelde önemli bir

güçtür. Bu gücü ancak kendimizi en iyi biçimde anlayarak sağlayabiliriz. Aynaya

baktığımızda gördüğümüz kişiyi anlayabilme yetisi iletişimin en önemli yapı taşıdır.

Telkinin Gücü

Pozitif, negatif cümleler, gün içerisinde yapılması gerekenlerin planı ya da yapmak

istediklerimiz, arzularımız, isteklerimiz, şikayetlerimiz, bunların bizde yarattığı duygular, ruh hali ya da hastalık hali gibi birçok etken aslında o ayna ile geçirilen kısacık zamanda belli olur. Aynada kendimizi gördüğümüz o ilk an güne hangi enerji ile başlayacağımızı belirleyen

kısa ama önemli bir andır. Cildimizde iyi ya da kötü bir değişiklik olabilir, ruh halimiz olumlu ya da olumsuz mimiklerimize yansımış olabilir ya da mükemmel bir rüya görürüz ve bunun etkisiyle istemsizce gülümsüyor olabiliriz. Gördüğümüz gerçekliği ne tür bir aksiyon alarak lehimize çevirebileceğimizi, günümüzü nasıl daha iyi hale getirebileceğimizi yönetebilmenin en güzel yolu da telkin yeteneğidir. İlk etapta kendimizi anlamalı ve yaptığımız çıkarım doğrultusunda gerekli olan telkini sağlayabilmeliyiz.

Genellikle insan bilinci bir gerçeklik ile alakalı bildiğimizin aksine gördüğümüze inanmaya meyillidir. Bu nedenle günün ilk dakikalarında aynada ne görüyorsak günün devamında gördüğümüz şeye inanıp alacağımız tüm kararları o psikoloji doğrultusunda yönetiriz.

Öncesinde zor bir gün geçirmiş olabiliriz ya da gün içerisinde önemli kararlar, stresli dakikalar bizi bekliyor olabilir. İşte tam bu sebeple başlattığımız o ilk iletişimin en önemli yanı

günün devamındaki iletişim kaynaklarımızla aramızdaki bağı yönetebilecek güçte olmasıdır. Tüm günümüzü ve ilişkilerimizi yöneten zincirleme etkiye sahip bu gücü yönetebilmek etkili iletişim ateşinin fitilini günün ilk dakikalarında ateşlemek gibidir. Aklımızdan geçen her düşünceyi telkin yoluyla yönlendirebilir ve o ateşin gün boyu parlak kalmasını sağlayabiliriz.

Telkin çalışmalarının bedensel ve ruhsal sağlığımız açısından olumlu etkileri bilimsel deneylerle defalarca kanıtlanmış olması, kanser hastalarının bile kendilerine uyguladıkları telkin yöntemleriyle kanser hücrelerinin azalmasındaki etkisi, aynada gördüğümüz kişiyle kurduğumuz iletişim sayesinde ne derece hayatımızı etkileyebileceğinin kanıtıdır. Aynaya baktığımızda o günden tam olarak neyi, ne şekilde, hangi yol ile istediğimizi ya da neyi istemediğimizi, bilincimize en güzel şekilde yerleştirebiliriz. Zihnimizin en berrak olduğu saatlerde kendi gözlerimizin içine bakarak ister sözlü ister sözsüz şekilde bunu anlatabildiğimizde günün geri kalanının etkilenmemesi söz konusu olabilir mi?

Sen Aklına Koyduğun Her Şeyi Başarırsın! :)

Sosyal medyada paylaşım rekorları kıran bir videoda kişi kameraya bakıp ciddi bir şekilde son başlığımızdaki cümleyi söylüyor ve devam ediyor;

“Sen aklına koyduğun herşeyi başarırsın! Çünkü, senin inanılmaz bir gücün var...”

Etkileşim rekorları kıran, binlerce kişinin gülerek izlediği bu videoyu çoğumuz motivasyona ihtiyacı olduğunu düşündüğümüz sevdiklerimize göndererek bir anlamda telkin etmeye çalıştık. Çünkü bu yöntemin kişiye ne kadar iyi geldiğinin bilincindeydik. Bu ve bunun gibi paylaşımları yaparken sevdiklerimizi güldüreceğini düşündüğümüz videoları izleyenlerin kısa süreliğine de olsa içinde bulunduğu kötü durumdan uzaklaşıp gülümsediğini ve o ruh halinden uzaklaştığını gözlemledik. Bir başkasının telkin amacıyla yaptığı paylaşımların etkisinin farkındayken, bizi en iyi tanıyan ve anlayan benliğimiz yoluyla bunu hayatımıza uyarladığımızda olabilecekleri tahmin etmek çok da zor değil.

Aslında toplum olarak farkında olmadan iletişim kurduğumuz birçok kişiyi telkin etmeye çalışırız. Birini teselli ederken, iltifat ederken, sevincini, mutluluğunu, acısını paylaşırken otomatik olarak telkin yeteneğimiz devreye girer. Sadece bunu kendi hayatımıza uyarlamayı unutur ya da ihmal ederiz.

Aynada kendinizle baş başa kaldığınız günün o ilk anında umarım bu yazıyı hatırlar, telkin yeteneğinize sarılır, devamında da paha biçilemez o etkilerini deneyimlemeye başlarsınız.

Sevgilerle..

BEYZA ÇORBACI / İletişim Uzmanı